Varis Tedavisinde Ameliyatsız Yöntemler

Ameliyatsız Varis Tedavisi

Varis Tedavisi Hakkında Merak Edilenler

Varis hem estetik kaygıya neden olan hem de bacaklarda ağrı, kramp, uyuşma ve ileri evrelerde kanama gibi şikâyetlere neden olan bir hastalıktır. Her boyutta varis ameliyatsız yöntemlerle, kesi ve dikişe gerek kalmadan estetik bir şekilde tedavi edilebilmektedir.

Yapılan çalışmalar kadınlarda varislerin %25-30, erkeklerde ise %10-20 civarında görüldüğünü tespit etmiştir. Aynı çalışmada 50 yaş üstü kadın ve erkeklerde bu oranın %50 civarına yükseldiği de tespit edilmiştir. (1)

Bu yazımızda toplumun neredeyse yarısını etkilen varislerin neden olduğundan, nasıl tedavi edileceğinden ve oluşmasını engellemek için ne gibi önlemler alınabileceğinden bahsedilecektir.

Varis Nedir? 

Vücudumuzda atardamarlar ve toplardamarlar olmak üzere iki ana damar grubu ve bunları birbirine bağlayan ince kılcal damarlar bulunmaktadır. Atar damarlar temiz kanı kullanılması için dağıtılmasını, atardamarlar ise kullanılan kanın temizlenmek üzere kalbe taşınmasını sağlar. Varis hastalığı toplardamarlarda ortaya çıkan yapısal bozulmalar (genişleyip kıvrımlı bir hal alma)dır. Birde sağlık sorunu olarak sayılmasa da estetik sorun sayılan kılcal damar çatlamaları vardır. Bunlarda kılcal damarların yapısının bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Varis Neden Olur?

Toplardamarlar üzerinde bulunan valfler yani kapakçıklar kan kalbe taşınırken geriye kaçmasını engeller. Ancak bu kapakçıkların bozulması kanın geriye kaçmasına ve damarda birikmesine neden olmaktadır. Damarda biriken kan baskıya neden olur ve damarın yapısını bozulmasına neden olmaktadır. Zaman içerisinde yapısı bozulan damar kıvrımlı bir hal alır ve bu yapı cilt dışından belli olur.

Varis
Sağlıklı Ve Genişlemiş Toplardamarlar

Varis oluşmasını tetikleyen başlıca durumlar şunlardır; genetik faktörler, aşırı kilolu olmak, uzun saatler ayakta kalmak ve oturmak, gebelik ve ileri yaştır.

Varis Genetik Bir Hastalık Mıdır?

Varis genetik özelliklerle bir sonraki nesillere aktarılan bir hastalıktır. Ailesinde varis olan bir bireyde varis olması riski yüksektir. Ancak bu ailesinde varis olan birinde mutlaka varis olacağı anlamına da gelmez.

Yapılan çalışmalarda ailesinde bir bireyde varis olan kişide varis görülme riskinin %20 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Her iki ebeveyninde de varis olan bireylerde varis görülme riskinin ise %90 civarında olduğu görülmüştür. (2)

Ailesinde varis olan bireyler koruyucu önlemler alarak varis görülme riskini azaltabilir, oluşan varislerin ilerlemesini engelleyebilir.

Uzun Süre Sabit Kalmak Varis Oluşma Riskini Arttırmaktadır.

Toplumda varis neden olur sorusu sorulduğunda en sık verilen cevap uzun süre ayakta kalmaktır. Sadece uzun süre ayakta kalmak değil uzun süre oturmakta varis oluşmasına neden olmaktadır.

Uzun süre sabit kalınması kanın kalbe pompalanmasını zorlaştırır. Bu durumda damar kapakçıklarının gevşemesine ve kanın geriye kaçmasına neden olur. Geriye kaçan kirli kan damarda birikir ve damarın yapısının bozulmasına neden olur.

Öğretmenlik ve hemşirelik gibi uzun saatler ayakta kalmayı gerektiren meslekler varis oluşmasını tetiklemektedir. Hemşirelerde varis görülme riskinin araştırıldığı bir çalışmada çalışmaya katılan hemşirelerin %72 sinde farklı derecelerde varis oluşumları tespit edilmiştir. (3)

Kadınlarda Gebelik Döneminde Varis Görülme Riski Bulunmaktadır.

Gebelik döneminde annenin vücudunda hem hormonal hem de fiziksel değişiklikler yaşanır. Gebelikte artan hormonla damarların genişlemesine neden olmaktadır. Ayrıca bebeğin büyümesi ile birlikte annenin vücudunda dolaşan kan hacmi de artmaktadır. Bu durumda damarlarda daha fazla kan dolaşmasına yani damarlara baskı uygulanmasına neden olmaktadır. Baskıya maruz kalan damarlar genişleyerek varis oluşmasına neden olmaktadır.

gebelikte varis
gebelikte varis

Gebelik döneminde oluşan varis ve kılcal damarlar düşük bir ihtimalle doğum sonrasında kendiliğinden düzelir. Ama çok büyük oranla tedavi edilmesi gerekir.

Gebelik döneminde varis tedavisi yapılmaz. tedavi için doğum sonrası beklenir. Gebelik döneminde varis şikayeti olan kadınlar tarafından en çok merak edilen sorulardan birisi de gebelikte varis normal doğuma engel mi sorusudur. Hayır varisler normal doğuma engel değildir.

Varis Belirtileri Nelerdir?

Varis hastalığı yavaş ilerleyen ve ilk aşamalarında şikayete neden olmayan bir hastalıktır. Hastalık ilerledikçe yaşanan şikayetlerde ve şikayetlerin dozunda artış görülebilmektedir. Varislerin tedavisi ne kadar erken dönemde yapılırsa hastaların hayat kalitesi o kadar az etkilenir ve tedavi daha pratik bir şekilde yapılır.

Varis hastalığında ortaya çıkan belirtiler, görülen belirtiler (estetik kusur) ve hissedilen belirtiler olarak iki kategoriye ayrılabilir. Bazı hastalar tarafından varis hastalığı yalnızca estetik bir sorun olarak algılanarak tedavisi ertelenmektedir. Ancak varis sadece estetik bir sorun değil bir damar hastalığıdır.

Varisin Görülen (Estetik) Belirtileri

Varis hastalığında en çok estetik kaygı yaratan belirti ciltten belirgin hale gelmiş, mavi ve morumsu renkte ki damarlardır. Varis ilerledikçe genişleyen damarlar ciltten çıkık ve kıvrımlı bir hale gelmektedir. Ayrıca varisler ilerledikçe bacaklarda şişlik ve morluklarda görülmektedir.

Variste Hissedilen Belirtiler

Varis hastalığında en sık görülen belirtiler şunlardır;

Bacaklarda ağrı, sızlama ve kramp

Bacaklarda ağırlık ve yorgunluk hissi özellikle günün ilerleyen saatlerindes

Bacaklarda kaşıntı

İleri düzey varislerde kanama ve yara oluşumları

Varise Ne İyi Gelir?

Varis hastalığı tedavi edilmedikçe geçmez ancak bazı önlemler ve uygulamalarla hem ilerlemesi engellenebilir hem de varisin neden olduğu şikayetler hafifletilebilir.

Doktorunuzun önereceği bir varis çorabının kullanılması oldukça faydalıdır. Hem yaşanan şikayetleri azaltır hem de hastalığın ilerlemesini engeller.

varis çorabı
Varis çorabı

Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapılması kan dolaşımını olumlu etkiler. Böylece bacak ağrılarının, kramplarının hafiflemesini sağlar.

Uzun süre sabit kalınması gereken durumlarda kısa kısa aralar vererek 10-15 adım atılması önerilmektedir.

Yüksek topuklu ayakkabılar varis riskini arttırır. Bu nedenle yüksek topuklu ayakkabıların çok tercih edilmemesi önerilir.

Bacakları sıkan çok dar kıyafetler dolaşımı olumsuz etkiler. Bu durumda varisi tetikler. Kıyafet tercih ederken çok dar ve sıkan kıyafetler tercih edilmemelidir.

Varis Nasıl Geçer?

Varis hastalığı damarların yapısında meydana gelen kalıcı bozulmalardır. Bu nedenle kendiliğinden geçmez. Hatta tedavi edilmeyen varisler sürekli olarak ilerleme eğilimindedir. Varislerin kalıcı olarak geçmesi için mutlaka damarın yapısına yönelik bir tedavi uygulanması gerekir.

Günümüzde varisler ameliyatsız yöntemlerle, iz kalmadan estetik bir şekilde kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.

Varis tedavisinde başarının arttırılması ve yeni varislerin engellenmesi için ozon terapisi ile tedavi sürecinin desteklenmesi önerilir.

Varis Tedavi Yöntemleri

Varis tedavisi geçmişte ameliyatla yani sorunlu damarın cerrahi olarak çıkarılması şeklinde yapılmaktaydı. Ancak günümüzde gelişen imkanlar sayesinde kalın ve ince tüm varisler ameliyatsız yöntemlerle, hastane yatışına gerek kalmadan tedavi edilebilmektedir. Varis tedavisinde kullanılan güncel yöntemler şunlardır; Lazer, radyo frekans, skleroterapi, köpük tedavisi ve kılcalların tedavisinde kullanılan mikro skleroterapi yöntemidir.

Hangi yöntemin kullanılacağı doppler çekimi ile varisin türü ve ilerleme derecesine tespit edilerek doktor tarafından karar verilmektedir.

Lazerle Varis Tedavisi

Lazerle varis tedavisi iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Bunlar Endovenöz Lazer Ablasyonu (EVLA) yani damarın içine girilerek uygulanan tedavi ve cilt üzerinden uygulanan lazer tedavisidir.

Her iki yöntemde de amaç lazer ışını ile sorunlu damarın ortadan kaldırılmasıdır. EVLA yönteminde küçük bir delik açılarak lazer başlığı ile damarın içine girilerek tedavi uygulanır. EVLA yöntemi büyük ve orta boy varislerin tedavisinde tercih edilir.

Cilt üzerinden uygulanan lazer tedavisi ise yalnızca kılcal damar çatlamalarında kullanılmaktadır. Büyük ve orta boy varislerin tedavisi için yetersiz kalmaktadır.

Radyo Frekansla Varis Tedavisi

Radyo frekansla ben tedavisi de tıpkı lazer tedavisi gibi iki farklı yolla uygulanmaktadır. Orta ve büyük boy varisler için cilt altından damara giriş yapılarak radyo frekans cihazının ısısı ile sorunlu damar tahrip edilmektedir.

Yüzeysel kılcal damarlar ise cilt üzerinden uygulanan yöntemle tedavi edilmektedir. Özellikle yüz bölgesinde ki kılcal damar çatlaması sorunları için radyo frekans yöntemi tercih edilmektedir.

Damar içinden uygulanan radyo frekans ve lazer yöntemleri pek tercih edilmez. Bunun sebebi ise daha pratik ve cilde delik açmadan yalnızca enjeksiyon yolu ile yapılabilen tedaviler olmasıdır. Bu nedenle lazer ve radyo frekans yöntemleri orta boy varislerden ziyade kılcal damar çatlamalarının tedavisinde tercih edilmektedir.

İlaçla Varis Tedavisi

İlaçla varis tedavisi iki şekilde uygulanmaktadır. Uygulanan tedaviler ilaçın kullanılış formuna göre isimlendirilmektedir. Etken madde likit yani sıvı halde kullanılırsa skleroterapi, hava ile tepkimeye sokularak kullanılırsa köpük tedavisi ismini almaktadır.

Skleroterapi

Varis ilacının sıvı halde kullanıldığı tedavi skleroterapi tedavisidir. Çok ileri düzey olmayan varislerin tedavisinde kullanılır. Tedavi sıvı halde olan varis ilacının damara enjekte edilmesi şeklinde uygulanır. Çok ince damarlarda uygulanan ilaç tedavisine ise mikro skleroterapi ismi verilmektedir.

Enjekte edilen ilaç sorunlu ve görevini yapamayan hatta dolaşımı olumsuz etkileyen damarın kapatılmasını sağlar. Böylece hem estetik kaygıya hem de sağlık açısından şikayetlere neden olan sorunlu damar kapatılmış olur.

Köpük Tedavisi

Orta boy ve büyük boy varislerin tedavisi için skleroterapi yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle büyük boy varislerin tedavisinde ilacın damarın bütün yüzeyine etki edebilmesi için ilaç köpük haline getirilerek kullanılır.

Bu sayede büyük boy varisler bile enjeksiyon yolu ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.

İlaçla Varis Tedavisinin Avantajları

İlaçla varis tedavisi ameliyata göre birçok açıdan oldukça avantajlıdır. En önemli avantaj ise ameliyatsız tedavilerden sonra estetik kaygısı yaşanmamasıdır. Varis bir hastalık olmasına rağmen hastalarda sadece sağlık açısından şikayetlere neden olmaz. Bacaklardaki kalınlaşmış ve rengi değişmiş damarlar estetik açıdan rahatsızlığa neden olur.

İlaçla varis tedavisi sonrasında hiç iz kalmadığı için estetik bir tedavi yöntemidir. Ayrıca ameliyat seçeneğinde olduğu gibi hastane masrafı olmamasından dolayı oldukça ekonomiktir.

İlaçla varis tedavisinden sonra hastalar işine ve sosyal hayatına aynı gün dönebilir. Böylece iş gücü kaybı yaşanmaz. Bu da oldukça avantajlı bir durumdur.

Varis Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?

Varis tedavisi kalp ve damar Cerrahisi branşına girmektedir. Kalp ve damar cerrahinin varis hastalığı ile ilgilenen alt dalına ise fleboloji denir. Varis uzmanlarına ise flebelog ismi verilmektedir. Varis tedavisi için Fleboloji alanında uzman bir kalp damar cerrahı tercih edilmelidir.

Kaynakça

1.Tisi, P. V. (2011). Varicose veins. BMJ clinical evidence2011.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3217733/

2.Anwar, M. A., Georgiadis, K. A., Shalhoub, J., Lim, C. S., Gohel, M. S., & Davies, A. H. (2012). A review of familial, genetic, and congenital aspects of primary varicose vein disease. Circulation: Cardiovascular Genetics5(4), 460-466.

https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/CIRCGENETICS.112.963439

3.Özdemir & Khorsıd, HEMŞİRELERDE VARİS BELİRTİ VE YAKINMALARININ İNCELENMESİ

https://dergipark.org.tr/tr/pub/egehemsire/issue/49610/635821

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir